Pazarda değil belki ama profesyonel metin yazımının (ve düzeltmesinin) olduğu hemen hemen her sektörde alanında uzmanlaşmış bir editöre ihtiyacınız olacaktır. Tabii işinizi ciddiye alıyorsanız.
Zira editörlük/metin yazımı ve derlenmesi, mesleğinde profesyonelleşmiş editörler, içerik geliştirme uzmanları tarafından yapılmalıdır. Sırf anadili Türkçe diye kimse içerik editörü olamaz yani. Mesleğin profesyonel anlamda ilk sorunu da burada başlıyor.
Şirketler internet sitelerini emanet ettikleri web editörlerinin, Türkçe'ye tam olarak hakim olması gereken, sıfırdan, 'yaratıcı' metin yazıp, derleyebilecek yeterlilikte olması gerektiğini yeni yeni idrak etme aşamasındalar. Bunların üzerine bir de "gerektiğinde çeviri yapabilecek" kriteri eklenince artık işinin ehli bir editör aramak farz oluyor şirketler için.Fakat hem iş ilanları hem de dijital medya sektöründe içerik editörlerine verilen maaşlar aranan uzmanlık kriterlerinden birkaç fersah ötede hala.
Bu algı, henüz daha verilen ilanlardaki pozisyon adı ve tanımlarının oldukça farklılık göstermesi ile başlıyor.
Önde gelen kariyer ve iş bulma sitelerinde "editörlük" pozisyonu için arama yaptığınızda benzer pozisyonların farklı farklı adlarla tanımlandığını görüyorsunuz: Web editörü, internet içerik elemanı, içerik editörü, internet editörü, haber portalı editörü, web içerik editörü, gibi. Hal böyle olunca her işveren kafasına göre bir pozisyon tanımı ile editör arıyor. Bazı ilanlara bakıyorsunuz, işi bir web sitesinin "içeriğinin" düzgün işlemesinden sorumlu olması gereken içerik editöründen PR, reklam, müşteri ilişkileri, ilgili sitenin iş takibi, vb. sorumlulukları yerine getirmesi bekleniyor. Hatta hasbelkader işe girdikten sonra daha da ileri gidilerek, bağlı çalışılan kişinin özel sekreterliğini yapmak internet sitesinin editörüne kalabiliyor! Benim için iplerin koptuğu nokta iş tanımımın dışına çıkılması ve "burada herkes her işi yapar" mantığıdır. Daha doğrusu mantıksızlığıdır. "Kurumsal bir şirkette herkes her işi yapar mı?" başka bir yazının konusu olsun ama bir içerik editörünün sitenin içeriğinden başka işlere koşulması, (örneğin sekreterin yapması gereken bir şirket randevusunu ayarlaması, teknik problemler ile ilgili ve aslında yazılım tarafının ilgilenmesi gereken destek e-postalarını cevaplaması gibi) editörün iş akışını yavaşlatan, işe bağlılığını ve hevesini düşüren küçük ama önemli detaylardır.
"Eh ne olacak canım eline mi yapışır?" mantığından hem işverenlerin, hem de yöneticilerin bir an evvel kurtulmasını diliyor, bütün sıkıntılarımı tek yazıda toplamadan, buraya nokta koyuyorum :))

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder