24 Ağustos 2010 Salı

Alkışlarla Yaşıyorum! Tasarımcı mı, Yazılımcı mı, Yoksa Editör mü?


İnternet sitelerini yöneten içerik editörlerinin görev tanımlarında yaşadıkları sıkıntılardan biraz olsun bahsetmiştik. Bu tarzı çok sevemesem de, bugün ufak bir karşılaştırma yazısı ile devam etmek istiyorum. 

Çok Sevgili İçerik Editörü Meslektaşlarım,

Olur da bir gün içerisinde çalıştığınız site için "Aaa ne güzel site olmuş" yorumunu alırsanız sakın ola üstünüze alınmayın. Onu size demediler. Eğer bir web sitesi etkileyici görünüyorsa, öncelikle sitenin tasarımcısına gider o alkış. İnsanoğlunun doğası gereği en güçlü duyumuz görmek ve görüp de ilk algıladığımız "şeyler" görsele dayalı imajlar ve renkler. Yani sizin debelendiğiniz yazılar değil, müsterih olunuz, üzülmeyiniz.

22 Ağustos 2010 Pazar

Yeni Kupa :)

Bu seramik bebeği yeni aldım. Cevahir Migros'tan. Başka Migros'larda da var mı bilmiyorum ama böyle şık kupaları genelde 3M'li ya da alışveriş merkezlerindeki Migros'larda satışa çıkartıyorlar. Fiyatı ise, inanılmaz ama gerçek, 3TL! Gönül ister ki şöyle 4'lü 6'lı takım alayım, zira aynı rengin ve modelin farklı desenleri aynı fiyata vardı. Ama ay sonuna doğru yaklaşırken elim kolum bağlı, tek bir model ile idare edeceğim bu sefer :( 
O gün gene eti-form yedim belki ama sen benimsin kupa!





Editör mü? Editör Ne Arar La Bazarda?

Pazarda değil belki ama profesyonel metin yazımının (ve düzeltmesinin) olduğu hemen hemen her sektörde alanında uzmanlaşmış bir editöre ihtiyacınız olacaktır. Tabii işinizi ciddiye alıyorsanız.

Zira editörlük/metin yazımı ve derlenmesi, mesleğinde profesyonelleşmiş editörler, içerik geliştirme uzmanları tarafından yapılmalıdır. Sırf anadili Türkçe diye kimse içerik editörü olamaz yani. Mesleğin profesyonel anlamda ilk sorunu da burada başlıyor.

13 Ağustos 2010 Cuma

Evrim:) ya da Editör'ün Not Defteri Başlangıç

Geçtiğimiz hafta "tezi-yorum"a ve "bugün tez için na'aptın?" sorusuna son noktayı koyacağımı yazmıştım. Bu blog'unsa 24 tanecik karalama ile öyle bir köşede kalmasına gönlüm razı olmadığı için başka bir başlık altında ama benzer bir üslupla yazmaya devam etme kararı aldım. Artık burası Editör'ün Not Defteri adı ile devam edecek; bu evrim ve değişimin en önemli nedenlerinden biri de bir web sitesi içerik editörü olarak sektörde yaşadığım sıkıntıları yazmak ihtiyacında olmam. Yani tez'den evrilen bir başka "derdim var" hali mevcut.
Hadi Bakalım, belki bu sefer 1-2 takipcim olur :))

8 Ağustos 2010 Pazar

377241!*

Selam!

Muhtemelen bu blog yazarı hariç hiç kimse tarafından okunmadan blog çöplüğündeki yerini aldı. Tabii ki bundan blogun yazarı olarak benim ihmalkarlığımın payı büyük. Halbuki yola çıkma amacım çok orijinal ve ilgi çekiciydi başta: Yüksek Lisans tezimi yazarken güne gününe gelişmeleri, neler yaptığımı vs. yazacaktım. Hem daha önce görmediğim bir çalışma, hem de beni gaza getiren bir tez günlüğü tutma projesi olacaktı bu. Maalesef hevesle giriştiğim pek çok konsept blog gibi bu da yarım kaldı. zaman zaman tez ile ilgili hiçbir şey yapmadığım için yazmadım, zaman zaman tez ile ilgili çok şey yaptığım için bir de bloga yazmak hiç içimden gelmedi. Çok bunaldığım anlarda ara sıra hatırladığım bir yere döndü sonunda bu blog. Tezi kabataslak bitirip, sürekli düzeltme yaptığım nisan-mayıs-haziran aylarında daha sık uğradığım buraya.